TR EN AR FA
 
İnternet sitemizde yer alan yayınlar, düşünce yazıları niteliğinde olup yazarların ele aldıkları konu hakkındaki bireysel görüşlerini yansıtmaktadır; düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan bir Büro olarak her türlü fikre saygı ve dile getirilmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Sitemizdeki yazı ve makalelerde yer alan bilgileri spesifik bir hukuki uyuşmazlığa uygulamadan önce mutlaka bir Avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

İKİ AŞAMALI TEBLİGAT SİSTEMİ VE HUKUKİ SONUÇLARI

İşbu değerlendirme yazısında 20/04/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2019/2 Esas, 2020/3 Karar sayılı, 20/11/2020 tarihli İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun adres kayıt sistemindeki adrese doğrudan tebliğ ile ilgili içtihadı birleştirme kararı incelenerek, konuya ilişkin hukuki değerlendirmelerimiz paylaşılacaktır.

I. KARAR ÖZETİ

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararının çıkış noktası; muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade gelmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin, bu adresten farklı olması halinde; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (bundan sonra “Mernis”) adresi olduğunu belirtecek şekilde “Mernis adresi” şerhi verilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu (bundan sonra kısaca “T.K.”) madde 21/2 hükmü uyarınca doğrudan tebligat çıkarılmasının yeterli olup olmadığı, öncelikle bu adrese normal tebligat çıkartılmasının gerekip gerekmediğine ilişkindir. Söz konusu olayda başvurucu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve diğer muhtelif hukuk dairelerinin birbirinden bağımsız olarak verdiği kararlar görüş ayrılığına yol açtığından içtihatların birleştirilmesini talep etmiştir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu; öncelikle Mernis adresine normal tebligat gönderilmesi gerektiği, direkt olarak Mernis adresine meşruhatlı tebligat gönderilmesinin hatalı sonuçlara yol açacağı, tebligatın bir aşamadan daha geçtikten sonra hukuki dinlenilme hakkı kapsamında daha güvenli olacağı, hukuki dinlenilme hakkının büyük ölçüde zedelendiği, tebligat yapılan tarafın adreste bulunmama durumunu açıklayabilme hakkından yoksun bırakıldığı gibi gerekçelerle karşı oy yazısı ve muhalefet şerhleri sunulsa da, Tebligat Kanunu madde 10 uyarınca çıkarılan tebligatın iade dönmesi halinde bu adres, AKS (“Adres Kayıt Sistemi”) tabanındaki adresten farklıysa bu adrese normal tebligat çıkmadan direkt olarak T.K. madde 21/2 uyarınca Mernis şerhi ile tebligatın çıkarılabileceğine oy çokluğu ile karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

Tebligat, mahkeme/icra dairelerince, yargılamanın yürütülmesi amacıyla taraflar üzerinde belirli sonuçlar doğuran, bilgilendirme ve belgelendirme unsurlarına haiz ve son derece önemli bir usul hukuku işlemidir. Hukuk davaları ve icra takipleri tebligatla başlar ve tebligatla sonlanır. Usul hukukunun önemli bir uzantısı olan tebligat, hukuki işlem ve süreçlerin devamı ile tarafların kendilerine tanınan hakların kullanımı açısından zorunludur. Gerçek kişilere yapılacak olan tebligat hakkında, Yargıtay Hukuk Daireleri ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği kararlar birbiriyle örtüşmediğinden, kararların yegâne bir çatı altında birleştirilmesi, uygulamada görülen farklılaşmanın yol açtığı absürt ve beklenmedik sonuçların önüne geçecektir. Bu da tabii ki hukuk devletinin gerekliliklerinden olan hukuki öngörülebilirlik açısından son derece büyük önem taşımaktadır.

T.K madde 21/2 “muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü ihtiva etmektedir. Bu madde tebliğ işlemini geciktirmek isteyen kötü niyetli kişilere karşı düzenlenmiştir. T.K madde 10 hükmü gereğince tebligat muhatabın bilinen son adresinde yapılacaktır. Bilinen bu son adreste muhataba ulaşılmaması halinde muhatabın Mernis adresi (AKS) bilinen son adresi olarak kabul edilecektir. Asıl uyuşmazlık bilinen son adresine gönderilen tebligatın iade gelmesi üzerine, muhatabın Mernis adresine gönderilen tebligatın ”meşruhatlı” gönderilip gönderilemeyeceğinden ibarettir. Bu durumda muhatabın başka adresi tüketildiğinden tebligatın meşruhatlı olarak gönderilmesi gerekmektedir. Muhatap meşruhatlı tebligat çıkartılan Mernis adresinde oturuyorsa tebligat kendisine yapılacak, ancak bu adreste hiç oturmamış ve taşınmışsa tebligatın iade edilmeyerek zaman kaybı önlenmek amaçlanmıştır.

Tebligat yapılamayan adres ile AKS üzerinde kayıtlı adresin aynı olması halinde direkt olarak T.K madde 21/2 uyarınca tebligat yapılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Değerlendirmeye konu içtihada göre; bilinen son adrese tebligat yapılamaması halinde; kişinin AKS adresi tespit edilerek, bu adresin tebligatın iade olduğu adresten farklı olup olmadığına bakılmaksızın T.K madde 21/2 uyarınca meşruhatlı tebligat çıkarılabilecektir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu tarafından verilen karar ile tebligat sürecinin kısaltılması öngörülmüş, kanun koyucunun iradesine bağlı olarak makul sürede yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre ek bir adres araştırması/yoklaması ile yargılama için belirlenen makul süre aşılmayacak, masraf ve zaman kaybı önlenecektir. Nitekim tebligatın hazırlanması, postaya verilmesi ve taraflara ulaşma aşaması uygulamada yeterince uğraştırıcıdır. İş yükü günden güne artan mahkemeler, icra daireleri ve T.K kapsamında tebligat çıkaran noterlikler gibi diğer mercilerin üç aşamalı tebligatı kontrolleri vakit kaybı yaratmakta, tebligatı çıkartan taraf ve ulaşmasına bağlanan sürenin dolması hususları bir arada değerlendirildiğinde oldukça güç durumlar ortaya çıkmaktaydı. Pratikte çoğu zaman tebliğ isteyenin talebine göre hareket edilmekte, Yargıtay’ın farklı görüşte olan kararları bakımından birlik sağlanamadığından bu durum keyfiliğe yol açmaktaydı. Görüş ayrılığına bağlı farklı uygulamalar işbu karar sayesinde eskiye oranla azalacak, yöntemine uymayan, ihtiyari eylemlerin önüne geçilecektir. Yeni içtihat uyarınca gelişecek ve değişecek uygulama, adres değişikliğini bildirmeme suretiyle hakkın kötüye kullanımı ve usul hukukuna ilişkin işlemlerin uzaması ihtimalini de ortadan kaldıracaktır. Dolayısıyla, makul sürede yargılanma hakkı ve silahların eşitliği ilkesi, adil yargılanma hakkının kapsamında korunan değerler olarak işbu kararın neticesinde koruma alanı bulacaktır.

Kanun koyucunun yaklaşımına göre tebligatta temel amaç muhataba erişmektir. T.K madde 21/2 hükmü uyarınca çıkarılacak meşruhatlı tebligatta; muhatabın bulunmaması halinde hiçbir adres araştırması, yakın çevrenin bildirimi olmaksızın tebligat doğrudan muhtara bırakılmakla beraber adres kapısına ihtarname yapıştırılmaktadır. Verilen kararda adil yargılanma hakkı ve devamı niteliğinde olan hukuki dinlenilme hakkı ile yargılamanın makul sürede bitirilmesi arasındaki hassas dengenin gözetildiği vurgulanmıştır.

İşbu inceleme konusu karar veya tebligat hukuku konusunda herhangi bir sorunuz olması halinde Büromuz ile iletişime geçmekten lütfen çekinmeyiniz.

Saygılarımızla,

ESİS HUKUK BÜROSU

Yol Tarifi