TR EN AR FA
 
İnternet sitemizde yer alan yayınlar, düşünce yazıları niteliğinde olup yazarların ele aldıkları konu hakkındaki bireysel görüşlerini yansıtmaktadır; düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan bir Büro olarak her türlü fikre saygı ve dile getirilmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Sitemizdeki yazı ve makalelerde yer alan bilgileri spesifik bir hukuki uyuşmazlığa uygulamadan önce mutlaka bir Avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hakkında Değerlendirme

I. Genel Bir Bakış

Tüm Dünya’da ve ülkemizde hızla etkisini arttırmakta olan Covid-19 salgını sebebi ile hayatın her alanını ilgilendiren yeni ekonomik ve hukuki düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hususlardan biri de hiç şüphesiz İş Hukuku alanı ile ilgilidir. Dünya’da ve ülkemizde yaşanmakta olan salgın hastalık sebebi ile pek çok konu ile ilgili olduğu gibi iş hukukuna ilişkin yeni düzenlemeler de meclis gündemindedir. Bu kapsamda “Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile değişiklik yapılan Kanunlardan biri de 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’dur. İşsizlik Sigortası Kanunu açısından bir takım değişiklikler 17/04/2020 tarihinde 31102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kanun ile kabul edilmiştir.

Bu çalışmada İşsizlik Sigortası Kanunu açısından 17/04/2020 tarihi itibariyle getirilen iki önemli değişiklik ele alınacaktır. Bunlardan ilki Kısa Çalışma Ödeneği’ne başvurunun kolaylaştırılmasına ilişkin Madde 8 ve işçilerin iş sözleşmesinin feshedilmesinin askıya alınmasına ilişkin Madde 7’dir. Aşağıda bu maddeler sırasıyla ele alınacaktır.

II. Kısa Çalışma Ödeneğine İlişkin Madde 8 Hakkında Değerlendirme

“Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”nun 8. Maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen son derece önemli bir hüküm şöyledir;

“MADDE 8 – 4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 25 – Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ve yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.”

İşveren için oldukça önemli bir düzenleme teşkil eden bu hüküm ile “kısa çalışma ödemesi” ile ilgili yapılan başvurularda normal süreçte işleyen uygunluk tespiti süresi ertelenmiştir. Hüküm ile birlikte işverenin beyanı ile kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilecek olup, gerekli denetimler ile uygunluk tespiti ödeme yapıldıktan sonra tamamlanacaktır. Uygunluk denetimi ödeme yapıldıktan sonraya bırakılmıştır fakat hatalı bir işlem olması durumunda da bunun yükümlülüğü işverende olacaktır. İşçi açısından bir sorumluluk öngörülmemiştir. İşlem ve sürecin yürütümünü işveren yapması sebebi ile daha sonra yapılacak denetimlerde hatalı işlem olması halinde yapılan fazla ve yersiz ödemeler yasal faiz ile birlikte işverenden tahsil edilecektir. İşverenlerin bu süreçte çalışan listesi beyanı ile birlikte yeterli ve doğru bilgileri iletmesi sürecin hız kesmeden devam etmesi açısından önemlidir. Korona virüsten olumsuz etkilendiği gerekçesi ile kısa çalışma talebinde bulunacak işveren buna ilişkin kanıtları ile birlikte “ Kısa Çalışma Talep Formu” ile “Kısa Çalışma Uygulanacak İşçi Listesini” bağlı olduğu İŞKUR biriminin e-posta adresine göndererek başvuruda bulunabilecektir.

III. İş Sözleşmesinin Feshinin Askıya Alınması ve Ücretsiz İzin Hakkında Madde 7 ve 9 Hakkında Değerlendirme

“Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”nun 9. Maddesi ile 4857 sayılı İş Kanununa eklenen son derece önemli bir hüküm şöyledir;

MADDE 9 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 10-Bu Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.

Bu madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.

Cumhurbaşkanı birinci ve ikinci fıkrada yer alan üç aylık süreleri altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.”

Bu madde ile medyada son zamanlarda yoğunlukla “işten çıkarma yasağı” olarak anılan husus kesin düzenlemeye kavuşmuştur.

Bu hükme paralel olarak ise torba yasanın 7. Maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa geçici bir madde eklenmiştir. Öncelikle bu hususta Kanun metninde yer alan düzenleme şu şekildedir;

MADDE 7 – 4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 24 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte iş sözleşmesi bulunmakla birlikte 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile 15/3/2020 tarihinden sonra 51 inci madde kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve bu Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ve 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar, Fondan günlük 39,24 Türk lirası nakdi ücret desteği verilir. Yapılan ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılamaz.

Birinci fıkra kapsamında ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerince idari para cezası uygulanır ve ödenen nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.

Bu madde kapsamında nakdi ücret desteğinden yararlananlardan 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına girmeyenler, aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve genel sağlık sigortasına ilişkin primleri Fondan karşılanır.

Bakanlık, nakdi ücret desteğine ilişkin ödeme usul ve esaslarını belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir.”

Yukarıda yer verilen maddeler ile Dünya Sağlık Örgütünün 12/03/2020 tarihinde Covid-19 salgınını küresel salgın hastalık ilan etmesi ile birlikte, salgının olası etkileri dikkate alınarak İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan işçilerin iş sözleşmesinin, kanunun yürürlük tarihi 17/04/2020 itibari ile 3 ay süre ile işveren tarafından feshedilememesi düzenlenmiştir.

İşverenin, İş Kanununa eklenen yukarıdaki madde kapsamında yürürlük tarihi 17/04/2020 itibari ile 3 ay süreyle iş sözleşmesini feshetmesi önünde engel olmak ile beraber işverene işçiyi ücretsiz izne çıkarabilme yetkisini ise 2. Fıkra ile vermiştir. İşçilerin ücretsiz izne çıkarılması da yine 3 aylık süreyi geçmemek üzere düzenlenmiştir. İşçi bu kapsamda ücretsiz izne çıkarılması durumunda iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkına sahip değildir.

İş Kanunu geçici onuncu madde çerçevesinde ücretsiz olarak izne çıkarılacak işçiler için fondan her gün için 39,24 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilmesi hükme bağlanmıştır. İşveren açısından oldukça önemli olan hususlardan biri kanun metninde yer alan her gün için ödenecek 39,24 Türk Lirası nakdi ödemenin işverene getireceği bir ödeme yükümlülüğü olup olmayacağı ve olacak ise bu ödemenin 39,24 TL için işverenin SGK, vergi gibi yükümlülükler de getirip getirmeyeceği hususudur. Bahsi geçen yasa maddesi ile işçiye ödenmesi planlanan günlük 39,24 TL İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılacak ödemeler ile sağlanacaktır.

İşverenin, işçiyi ücretsiz izne ayırması yolunu açan bu düzenleme ise işçiler açısından her ne kadar iş akdi feshini yasaklar nitelikte olsa da yasayı tartışılır hale getirmiştir. Bir kıyaslama yapılır ise işçi için kısa çalışma ödeneği minimum 1.598 TL iken ücretsiz izne çıkarılan işçiye İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenecek aylık ortalama miktar ise 1.177 TL’dir. İşçi açısından bu iki kıyaslamaya bakılarak 421 TL civarında hak kaybı yaşadığından söz edilebilecektir. Ücretsiz izne çıkarılıp, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler için yapılacak olan günlük 39,24 TL’den damga vergisi kesilecektir. İşçi için yapılacak olan bu ödemeler işverene herhangi bir yükümlülük getirmeyecek olup, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan sağlanacaktır. İşçinin ücretsiz izne ayrılması yahut kısa çalışma ödeneğinden faydalanması hallerinin her ikisinde de işveren için herhangi bir yükümlülük doğmayacaktır. İşçi için ise şartları sağlaması halinde kısa çalışma ödeneğinden faydalanması, gerekli şartların sağlanamaması halinde ücretsiz izne ayrılan işçiye fondan ödenecek olan 39,24 TL ödemeden faydalanması söz konusudur.

Bir örnek ile açıklamak gerekir ise net 5 bin TL ücret ile çalışan bir işçi kısa çalışma ödeneğini hak eder ise 4 bin 187 TL kısa çalışma ödeneği alacak iken; net 5 bin TL ücret ile çalışan fakat kısa çalışma ödeneğini hak etmeyen işçi ücretsiz izinde aylık sabit 1.177 TL civarında ödeme alacaktır. Bu durum ekonomik şartlar ve bir aileye ilişkin ortalama giderler de göz önünde bulundurulduğunda işçi için zor şartları ortadan kaldırmaya yetmeyecektir. Bir diğer önemli husus ise işçinin salgın hastalık bittikten sonra işsiz kalması durumunda işsizlik maaşı hak eder ve faydalanmak ister ise bu salgın hastalık sürecinde kullandığı kısa çalışma ödeneği ya da ücretsiz izin parası aldığı dönemler kendisine işsiz kaldığı bu dönemde yapılacak olan ödemelerden düşülecektir. Bu hususta Cumhurbaşkanı tarafından salgın hastalık döneminde yapılan bu ödemelerin bir yardım olarak kabul edilmesi ve işsizlik maaşından düşülmemesi kararı verilebilir.

Geçici madde 24 ile ayrıca 15/03/2020 tarihinden sonra işten çıkarılmış olan ve fakat işsizlik ödeneği almak için kanunun öngördüğü diğer şartları sağlamayan işçilerin de yine bu madde kapsamındaki ödenekten yararlanması hükme bağlanmıştır. Burada 15/03/2020 tarihinden sonra işçinin işten çıkarılmış olması ve aynı zamanda işsizlik ödeneğinden faydalanma şartlarını sağlayamamış olması durumunda fondan yararlanma hususu hükme bağlanmıştır.

Geçici madde 24 fıkra 2 de ise birinci fıkrada belirtilen durumlar çerçevesinde ücretsiz izne ayrılan ve ücret desteğinden yararlanan işçinin, işveren tarafından fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde kanunda bahsi geçen idari para cezalarının 4 katı olarak uygulanacağı belirtilmiştir. Uygulamada ortaya çıkması muhtemel suiistimallerin önüne geçmek ve muvazaalı işlemleri engellemek amacı ile fıkra 2’de bu husus hükme bağlanmıştır.

İşçilerin 3 ay süre ile işten çıkarılamaması noktası kadar önemli bir diğer nokta ise “ücretsiz izne ayırma” yetkisinin işverene tanınmasıdır. Kanun düzenlemesi işçinin onayına tabii olmaksızın, işverene ücretsiz izne çıkarma yetkisi verildiği çıkarımı yapılabilir.

Bahsi geçen maddede işçinin iş akdinin 15/03/2020 tarihinden sonra feshedilmesinden bahsedilmiştir. Bu durumda; 15/03/2020 tarihinden önce iş akdi feshedilmiş olan ve fakat hali hazırda ihbar süresinde çalışmakta olan bir işçi açısından bu düzenlemeden istifade edemeyeceği hususu gündeme gelecektir. Bu noktada ise kanunun hangi menfaate önem verdiğine bir diğer deyiş ile amaçsal yoruma göre değerlendirme yapılacak olur ise burada 15/03/2020 tarihinden sonra iş akdi feshedilmiş olan işçileri saymış olması bu tarihten önce feshi gerçekleşmiş fakat ihbar süresi içerisinde çalışan işçiler için mağduriyete yol açacak ve kanunun korumaya çalıştığı menfaat ile çelişir niteliktedir.

15/03/2020 tarihinden sonra işten çıkarılmış olan işçiler için uygulanması noktasında, kanunun 51. Maddesi kapsamında iş sözleşmesi feshedilen işçiler bu kapsama alınmıştır. Buna göre kanunun 51. Maddesi şu şekildedir;

Madde 51 – Bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar.

(2) a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 16 ncı maddesi yada 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olmak, b) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 16 ncı maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7 nci maddesi ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olmak, c) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın süresinin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesinin (I) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 12 inci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olmak, d) Hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalmak, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 7 nci maddesinin (II) numaralı bendinde belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalmak, e) İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (IV) numaralı bendindeki nedenlerle işsiz kalmak, f) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi kapsamında işsiz kalmak, g) Yukarıdaki bentlerde belirtilen iş kanunları kapsamına girmeyen sigortalılardan hizmet akitleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında yapılmış olan toplu iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmesi bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere paralel olarak sona ermiş olmak.

Ancak, işsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için hizmet akdinin başvuru sırasında grev, lokavt veya kanundan doğan ödevler nedeniyle askıya alınmamış olması gerekmektedir.”

Bahsi geçen 51. Madde kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve buna ek olarak bu kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler için düzenleme öngörülmüştür. Bunların yanı sıra bu kişilerin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almıyor olması gerekmektedir.

IV. İş Sözleşmesinin Feshedilebileceği Haller

Madde kapsamında işverenin, işçilerin iş sözleşmesi İş Kanun’u kapsamında olsun ya da olmasın maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay süre ile feshetmesi mümkün değildir. Burada ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sebebi ile iş akdinin feshi istisna tutulmuştur. İşveren bu süreçte işçinin iş akdini İş Kanunu Madde 25/1/II bendinde sayılan şu hallerde feshedebilecektir; a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

Sayılı bulunan bu hallerde işveren, işçinin iş akdini 3 ay süre ile fesih yapamama yasağına tabii olmaksızın feshedebilir. İşveren İş Kanununda sayılan bu hususlara ek olarak diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler ile de işçinin iş akdini feshedebilir.

V. Sonuç

17/04/2020 tarihli 31102 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan işbu çalışmanın konusu kanun ile İş Hukuku ile alakalı ve hem işçiyi hem işvereni ilgilendiren değinmiş olduğumuz bu düzenlemeler getirilmiştir. Bu hususta özet ile belirtmek gerekir ise; kanunun yürürlük tarihi itibari ile 3 ay süre ile işveren tarafından iş akdinin feshi mümkün olmayacaktır. İşveren İş Kanunu 25 inci maddenin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinde sayılan hallerde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sebebi ile işçinin iş akdini 3 ay süreyle getirilen fesih yasağına aykırılık teşkil etmeden feshedebilecektir. İşveren için iş akdinin feshi 3 ay süre ile yasaklansa da aynı maddenin 2. Fıkrası ile yine yürürlük tarihinden itibaren 3 aylık süreyi geçmemek üzere işverene işçiyi ücretsiz izne ayırma hakkı verilmiştir. İşverenin işçiyi ücretsiz izne ayırmasına karşılık ise işçinin haklı neden ile iş sözleşmesini feshetmesi mümkün değildir. Bu kanunun yürürlük tarihi itibari ile bir iş sözleşmesi bulunan fakat işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden faydalanamayan işçiler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan günlük 39,24 TL ödeme alırlar. Bunun yanı sıra 15/03/2020 tarihinden sonra 4447 sayılı “İşsizlik Sigortası Kanunu” Madde 51 kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve işsizlik ödeneğinden yararlanma şartlarını sağlamayan işçiler için de yine aynı fondan günlük 39,24 TL ödeme yapılır. Bu kişilerin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almaması gerekmektedir. İşçilere yapılacak olan bu ödemelerden damga vergisi düşülecektir.

Kanunun işçi ve işveren için getirmiş olduğu önemli düzenlemeler bu şekildedir. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen Geçici Madde 24’ün son fıkrası uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, nakdi ücret desteğine ilişkin ödeme usul ve esaslarını belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir. Bu şekilde uygulamaya ilişkin çıkarılacak yeni düzenlemeleri yakından takip ederek güncellemeler hakkında siz müvekkillerimizi bilgilendirmeye devam edeceğiz.

Saygılarımızla,

ESİS HUKUK BÜROSU


#covid-19
Yol Tarifi